Zorlu Grand Hotel
Odalar
Odaların tümünde Merkezi Havalandırma Sistemi, çalışma masası + telefon, yatak başı telefon,kablosuz internet, elektronik kasa, uydu yayınlı TV, mini bar, banyolarda saç kurutma makinesi ve büyüteç ayna mevcuttur.
Otelde toplam;
1 Kral Dairesi
4 Standart Suite
4 Atrium Suite
2 Junior Suite
3 Apart Daire
1 Engelli Odası
4 Köşe Oda
Connect Oda
138 Standart Oda bulunmaktadır.
Salonlar
Salonların tümünde merkezi havalandırma sistemi, telefon, enerji hatları ve kablosuz internet mevcuttur.
Teknik Ekipmanlar:
| Fitness | 07.00 - 22.00 |
| Havuz | 07.00 - 22.00 |
| Sauna | 14.00 - 22.00 |
| Hamam | 14.00 - 22.00 |
Hamam, Masaj ve Kese için randevu almanız gerekmektedir. Pazartesi ve Perşembe günleri 17.00 - 19.00 arası step-aerobik saatidir.
Ulaşım
Zorlu Grand Hotel tam şehrin merkezindedir. Şehrin tüm ulaşım araçlarının kalktığı Meydan Parkına 50 m. mesafededir.
Otelin ön cephesi Maraş Caddesi ve arka cephesi Uzun Sokak manzaralıdır.
Maraş Caddesi tüm bankaların şubeleri, şirketlerin bölge müdürlükleri veya ofisleri bulunan bir ticaret merkezi konumundadır. Uzun Sokak ise şehrin mağazalarının, eğlence merkezlerinin ve sinemalarının bulunduğu bir caddesidir.
Otel Trabzon havaalanına 4,5 km, Trabzon Limanına 1,5 km ve Trabzon Otobüs Terminaline sadece 2 km uzaklıktadır.
Otele en uzak banka şubesi veya bölge müdürlüğü 5 dakika yürüme mesafesindedir. Belediye Başkanlığı sadece 100 m mesafededir, Valilik 2 km uzaklıktadır.
Otelden herhangi bir yere ulaşım taksi haricinde de çok kolaydır. Trabzon'daki tüm destinasyonlara dolmuşlar veya otobüsler otelimize 100 m mesafeden kalkmaktadır.
Trabzon'dan bazı illere mesafeler ve ulaşım imkanları:
| Trabzon - İstanbul | 1.100 km |
| Araba | 16 Saat |
| Otobüs | 20 Saat ve 12'den fazla şirket vardır. |
| Uçak | 1,5 Saat THY, hergün karşılıklı 3 sefer Fly Air, her gün karşılıklı 1'er sefer Pegasus Airlines, her gün karşılıklı 1'er sefer Onur Air, haftada 5 gün, karşılıklı 1'er sefer |
| Trabzon - Ankara | 765 km |
| Araba | 10 Saat |
| Otobüs | 13 Saat ve 12'den fazla şirket vardır |
| Uçak | 1 Saat THY, hergün karşılıklı 1 sefer Fly Air, hergün karşılıklı 1 sefer Pegasus Airlines, her gün karşılıklı 1'er sefer |
| Trabzon - İzmir | 1.345 km |
| Araba | 22 Saat |
| Otobüs | 24 Saat ve 10'dan fazla şirket vardır. |
| Uçak | Sun express, haftada 4 gün karşılıklı 1 sefer |
| Trabzon - Rize | 80 km |
| Araba | 1 Saat |
| Otobüs | 1,5 Saat Günün her saati mümkündür. |
| Trabzon - Erzurum | 300 km |
| Araba | 4 Saat |
| Otobüs | 5 Saat Günün her saati mümkündür. |
| Trabzon - Samsun | 350 km |
| Araba | 4 Saat |
| Otobüs | 5 Saat Günün her saati mümkündür. |
Otelimizden bazı gezilmesi gereken yerlere uzaklık ve ulaşım imkanları
| Sümela Manastırı | 45 km |
| Araba | 1 Saat |
| Minibüs | 1,5 Saat |
| Ayasofya Müzesi | 2 km |
| Araba | 5 dk |
| Dolmuş | 10 Dk |
| Yürüme | Yarım Saat |
| Sekiz Direkli Hamam | 500 m |
| Yürüme | 15 Dk |
| Atatürk Köşkü | 5 km |
| Araba | 15 Dk |
| Dolmuş | Yarım Saat |
| Boztepe | 2 km Araba 5 Dk Dolmuş 10 Dk Yürüme Yarım Saat |
| Araba | 5 Dk |
| Dolmuş | 10 Dk |
| Yürüme | Yarım Saat |
| Çalköy Mağarası | 45 km |
| Araba | 1 Saat |
| Minibüs | 1,5 Saat |
| Uzungöl | 95 km |
| Araba | 2 Saat |
| Minibüs | 3 Saat |
İletişim
Maraş Caddesi No 9
61100 Trabzon
Tel: +90 462-326 8400
Faks: +90 462-326 8458
E-Posta: zorlugrand@zorlu.com
http://www.zorlugrand.com
Omesa Otel
Otel Bilgileri: Omesa Otel;Trabzon şehir merkezinde havaalanına 5 km,Uzungöl 60 km, Sümela 47 km, Sümela Manastırı 47 kmuzaklıktadır.Toplam 54 oda ve 110 yatak kapasitesine sahiptir.Tüm odalarında; Direk telefon, minibar, uydu tv, digiturk, merkezi klima, küvet-banyo, wc, saç kurutma makinası bulunmaktadır.tv odası, oyun odası, çamaşırhane, ütü, kuru temizleme, resepsiyonda kasa, ücretsiz otopark Omesa Otel misafirlerine hizmet vermektedir.Oda-kahvaltı sistemi ile çalışan Omesa Otel 150 kişi kapasiteli restoranında yöresel lezzetleri misafirlerine sunmaktadır.
Adres : Kemer Kaya Mah. Cumhuriyet Cad. No:22 / Merkez / Trabzon
Hotel Büyük Sümela
HOTEL BÜYÜK SÜMELA
115 odası, jukuzili 2 kral dairesi, 6 suit ve 6 connection odası olan Hotel Büyük Sümela; Trabzon' 25 Km, Sümela Manastırı'na 13 Km, Vazelon Manastırı'na 8 Km uzaklıktadır.
Otelde; kahvaltı salonu, oyun salonu, okuma salonu, televizyon salonu, snack bar, patisserie, alışveriş merkezi, kuaför ve sağlık merkezinin yanı sıra lobby bar, roof restaurant ve Paradise Bar bulunmaktadır. Horon Bar'da canlı müzik yapılmaktadır.
Odalar
115 oda, 2 jukuzili kral dairesi, 6 Suit, 6 connection oda.
Bütün odalarda banyo, direkt telefon, uydu, müzik yayını, mesaj sistemli televizyon, Pay TV, mini bar, saç kurutma, emanet kasası, faks ve modem bağlantısı, kral dairesi ve suitlerde klima, sigara içilmeyen odalar.
Restoran & Bar
Otelde 120 - 600 kapasiteli dört toplantı salonunda aynı anda multivizyon gösterimi yapılmaktadır.
Ekipman Cinsi:
Sinevizyon Cihazı
Perdeler 3.5 x 4.0 m (3.5 m x 2.75 r) 1.6 m x 2.75 m
Kulaklık, Tepegöz
Yaka Mikrofonu, Telsiz Mikrofon, DVD , VHS Video
Konferans Sistemi (1 Başkan & 4 Delege), Slide Projector
Aktiviteler
Kapalı yüzme havuzunun yanı sıra, otele 500 mt. uzaklıktaki çim sahadan da yararlanabilirsiniz.
Profesyonel sporcular için de uygun olan sahada soyunma odaları, duş, bilardo salonu ve jimnastik salonu bulunmaktadır.
Ayrıca; masaj, sauna, jakuzi, masa tenisi, bilardo, treking, avcılık, araba-motosiklet-bisiklet kiralama, otopark hizmetlerimizde bulunmaktadır..
HOTEL BÜYÜK SÜMELA
MAÇKA / TRABZON
TEL: 0 462 512 35 40 (10 HAT) FAX: 0 462 512 36 26
Web: www.sumelaotel.com E-mail: buyuk@sumelaotel.com
Trabzon: 25 Km
Havaalanı: 27 Km
Sümela Manastırı: 13 Km
Vazelon Manastırı: 8 Km
Rize: 100 Km
Erzurum: 270 Km
Uzungöl: 120 Km
Sümela Manastırı'na Ulaşım
Trabzon'a 47 kilometre, Maçka'ya 17 kilometre uzaklıkta Altındere Milli Parkı içinde bulunan manastıra, yaz aylarında turizm acentaları tarafından günü birlik turlar düzenlenmektedir.
Sümela Manastırı Genel Bilgiler
28 Eylül 2007 CumaOldukça geniş bir alan üzerine inşa edilen Sümela Manastırı, başlıca ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazma bölümlerinden oluşur.
Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır. Çok gözlü olan bu kemerin bugün büyük bir bölümü yıkılmıştır.
Dar ve uzun bir merdivenle manastırın ana girişine ulaşılır. Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktadır. Buradan bir merdivenle iç avluya inilir. Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır. Sağ tarafta kütüphane yer almaktadır. Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır.
Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarları fresklerle donatılmıştır. Kaya kilisesinin içinde avluya bakan duvarda III. Alexios dönemine ait fresklerin varlığı tespit edilmiştir. Şapeldeki freskler ise 18. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir.
Freskler
Kilise içerisindeki freskler şunlardır:
- Asıl kilisenin absid kısmında, güney duvarında yukarıda Meryem'in doğuşu ve mabede sunuluşu, tebliğ, Hz. İsa'nın doğuşu, mabede sunuluşu ve hayatı, altta İncilden resimler.
- Güney kapısında Hz. Meryem'in ölümü ve havariler.
- Kilisenin doğuya bakan yukarı kısmında 2. sırada Genesis, Ademin yaratılışı, Havva'nın yaratılışı, Tanrı'ın tembihi, İsyan (Adem ile Havvanın yasak meyveyi yemeleri), Cennetten kovulma. 3. sırada: Yeniden dirilme, Thomas'ın şüphesi, Kabirde bir melek, Nikaia konsülü.
- Absid kısmının dışında, yukarıda Mikail, Cebrail bulunmaktadır.
History of Sumela Monastery
The Sumela Monastery, also known as “Meryem Ana” (The Virgin Mary), stands on the foot of a steep cliff facing the Coşandere valley in the region of Maçka in Trabzon, Turkey. It is nearly 300 meters high and was built in the tradition of monasteries located in forests outside the cities, near caves and water. The monastery was built in honor of the Virgin Mary. It took the name “Sumela,” which derives from “Melas,” meaning black. Although some believe that it has taken this name from the Karadağlar (Black Mountains) on which it stands, it is also associated with the black color of the icon of the Virgin Mary. This was also the view of eminent historian J. P. Fallmerayer (1790-1861), who visited the monastery in 1840. It is known that many icons of the Virgin Mary were produced in the l2th century by Georgian artists. These icons, known as Black Madonnas, found their way into a number of monasteries.
The icon of the Virgin Mary, which is believed by many to possess miraculous properties, is the main source of income for the monastery. According to legend the icon was built by Saint Luke, one of the disciples of Jesus Christ, and sent to Athens after Luke’s death. However, during the reign of Eastern Roman Emperor Theodosius I in the fourth century, the icon declared its desire to leave Athens and was borne to a hollow in the mountains around Trabzon by angels and placed upon a stone. It was at that time that two hermits by the name of Barnabus and Sophronius, who were then traveling from Athens to Trabzon, happened to find the icon in this deserted spot and built the Rockface Church (Anakaya). It is believed that the monastery was rebuilt in the sixth century, during the reign of Emperor Justinian I, by Commander Belisarios.
According to another legend, Alexios III, saved from death in a storm by the Virgin Mary, had the monastery rebuilt. After its restoration, Alexios endowed it with rich foundations, the conditions of which were set out in a Krysobullos, or decree. Until around 1650 there was a verse consisting of five lines inscribed on a tablet dated 1360 over the monastery gates. The verse stated “Alexios III, founder (ktetor) of this place, is emperor of East and West (Iberia).” In 1361 Alexios witnessed an eclipse of the sun at Sumela and the sun depicted on coins that Alexios minted refers to this event. In the Deed of Foundation, dated 1365 there are references to the administration, land and income of the monastery. There is also a warning about the “danger of a Turkish invasion of Trabzon” and the monks are urged to be “always on the alert.”
The monastery buildings that have survived until today suggest that the Sumela monastery was built some time after the 13th century. It could be said that Alexios III (1349-1390) from the Kommenos dynasty, which was founded in Trabzon in 1204, revitalized the importance of the monastery and maintained its monetary support. After Turkish forces invaded the eastern Black Sea region, Ottoman Sultan Selim I (1512-1520) presented two candlesticks to the monastery, earlier Sultan Mehmet II, conqueror of Trabzon (and of Constantinople), acknowledged the rights of the monastery with legal decrees. Similarly the decrees of sultans Bayezid II, Selim II, Selim III, Murad I, İbrahim I, Süleyman the Magnificent, Mustafa I and Ahmet III were also said to be kept in the monastery.
Sumela was expanded and improved in the l8th century and many parts of it were rebuilt. The golden age of this monastery was the l9th century, when rebuilding and magnificent decorative works were carried out. During this period several important writers visited the monastery including Ghikas (1755), Stephan (1764), Hysilantes (1775), and G. Palgrave (1826-1888). After the Russian invasion of Trabzon between 1916 and 1918, the monastery was completely closed in 1923.
Sumela Monastery includes the Anakaya, kitchen, guest rooms, a library, courtyard and small chapels. An aqueduct that brought water to the monastery fell into ruin through disuse, but large portions of the structure, which had several arches, have been restored.
The monastery can be reached by way of a steep path through the forest. Its entrance was clearly designed with security in mind; the building is accessed via a long, narrow flight of steps. As you pass through the main entrance, where there is a room for the gatekeeper, you descend a flight of steps into an inner courtyard. To the left there are a number of monastery buildings and to the right is the library. Sixty-six of the primarily l7th and l8th century manuscripts from this library, which had been previously catalogued, are now in the Ankara Museum. Some further 1,000 Byzantine-era manuscripts, adorned with miniatures, are kept in the Hagia Sophia Museum in İstanbul. There are also 150 printed books.
The silver candlesticks presented by Sultan Selim I were stolen in 1877. Another icon belonging to the monastery is in a private collection in Oxford. In the Benaki Museum in Athens there is a silver medallion on which the Holy Trinity is depicted and another ornate medallion dated 1438, together with an altar cloth (epitaphios) dated 1438 from the monastery. Also on the right side of the courtyard are a number of rooms, known to have been built circa 1860, and rooms for guest and monks. There are traces of Turkish art in some of the buildings around the courtyard. For example the details of the cupboards, nooks and fireplaces are extremely reminiscent of the Turkish style. The inside and outside walls of the Anakaya and chapels are covered with frescoes. The wall in the Anakaya that is adorned with frescos is said to be from the time of Alexios III. The inside and outside walls of the chapel that are adorned with layers of frescoes date back to at least the l8th century. In some areas of the chapel the walls have three layers of frescos. The bottom layer is superior to the others in terms of color and quality. The change in subject-matter discernable in each layer is interesting.
Inscriptions have been discovered that tell the viewer that these frescoes were made in 1710 and 1732. However, on the courtyard-facing wall of the Anakaya there were once frescoes dating from the reign of Alexios III. There are, however, no traces of these today.
Outside there are parts of a huge Apocalyptic scene on the rock. However only the upper bands remain and underneath its flaking plaster other scenes are visible. On the wall of the small chapel, visitors can see the image of a dragon and two mounted figures: St. George and St. Demetrios. Beneath this top layer, there are also two additional layers of paintings.
Atop the first layer, where the figure of an emperor wearing a diadem is depicted, is yet another figure of the same kind also wearing a diadem, and on top of this a Transfiguration scene. In the older parts of the monastery there are correspondingly valuable paintings in places where the plaster has not flaked off completely in the lower layers.
The pointed arches of the fountain where the water of the sacred spring accumulates are also Turkish in style. In contrast to the extremely dilapidated chapels about 100 meters north of the Sumela monastery that contains frescoes, the walls in the monastery have been under protection by the Culture and Tourism Ministry since 1998. The frescoes in the Anakaya have been cleaned and placed under special care.
And finally, the pathway to the monastery has been restored and widened without touching its natural structure.
Sümela Manastırı'nın Tarihi
Sümela Manastırı , Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alan Panagia (Meryemana) deresinin batı yamaçlarında Mela (Yunanca 'siyah') tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikte yer alan bir Rum manastır ve kilise kompleksi olup, tam adı Panagia Sumela (Παναγία Σουμελά) veya Theotokos Sumela'dır.
Kilisenin MS 375-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, Hz.İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryemin bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Alexios’un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.
14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan yaratmıştır.
18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hıristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terkedilmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
